Vajinal kuruluk, menopozun en yaygın ve rahatsız edici semptomlarından biridir. Östrojen seviyelerindeki düşüş, vajinal dokuların incelmesine, nem oranının azalmasına ve elastikiyetini kaybetmesine yol açar. Bu durum; kaşıntı, yanma ve cinsel birliktelik sırasında ağrı gibi şikayetlere sebep olarak kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.
Geleneksel olarak bu soruna yönelik tedaviler arasında nemlendiriciler, kayganlaştırıcılar ve lokal östrojen içeren kremler yer alır. Ancak günümüzde vajinal lazer tedavisi, vajinal kuruluğa karşı non-invaziv (cerrahi olmayan) ve etkili bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Vajinal lazer tedavisi, vajina duvarını gençleştirmeyi ve yenilemeyi amaçlayan minimal invaziv bir uygulamadır. Bu prosedürde, özel bir lazer probu vajinaya yerleştirilir ve kontrollü lazer enerjisi vajinal dokulara gönderilir. Bu enerji, dokulardaki kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek yenilenme sürecini başlatır.
Tedavinin temel hedefleri şunlardır:

Vajinal lazer tedavisi genellikle birkaç seanstan oluşur. Her seans yaklaşık 15-20 dakika sürer ve genellikle ağrısızdır. İşlem sırasında anesteziye ihtiyaç duyulmaz ve hastalar tedaviden hemen sonra günlük hayatlarına dönebilir.
Lazer tedavisinin başlıca avantajları:
Vajinal lazer tedavisi, vajinal kuruluğun yanı sıra hafif idrar kaçırma gibi pelvik taban sorunları yaşayan menopozdaki kadınlar için uygun bir seçenek olabilir. Ancak her tıbbi prosedürde olduğu gibi, bu tedaviye başlamadan önce mutlaka bir jinekologla görüşmeniz ve durumunuzun detaylı bir şekilde değerlendirilmesini sağlamanız önemlidir. Doktorunuz, bu tedavinin sizin için en doğru seçenek olup olmadığına karar verecektir.